top of page
Ara

YASALARIN RENGİ

  • kafkahukuk
  • 3 Şub 2020
  • 2 dakikada okunur

Joseph K bir sabah yatağı başında polisleri bulur ve suçunun kendisine hiç açıklanmadığı bir meçhul, karanlık yargılanma süreci başlar. Sorgu hakimi kendisine badanacı mısın diye sorar; ‘hayır büyük bir bankada yetkili şefim’ der Bay K... Joseph K bir badanacıyla mı karıştırılmıştı yoksa tek renge razı olmayan ve hayatın farklı renklerini de görüp her rengin müziğini duyabilenler badanacı diye mi suçlanırdı bilinmez.. Ama Franz Kafka’nın Dava’sında badanacı suçlamasıyla bir çok kişinin yargılandığına atıfta bulunulması tek rengin dışında renk kabul etmeyenlerin farklı renkleri dillendirenleri cezalandırma gayreti içerisine girdiklerine atıf yapar. Kafka’nın Dava’sı adalet mekanizmasını kendi keyfine göre işleten ve hatta bazen de işlemez hale getiren yönetim anlayışının ve bu mekanizma karşısında insanın düştüğü ironik ve trajik durumu çok güzel ortaya koyar.


Kafka’nın Dava’sındaki ‘Yasa’sına grili ve karanlık tonlar hakimdir. İnsanın kapısında kendisinin geçmek için izin verilmesini beklediği yasa kapısı açıktır ama içerisi bir türlü görülemez zira içeri girmenin yasak olduğunu haykıran iri bir bekçi bekler kapıda… Ama cesareti olmayan insan o kapıdan bir türlü giremez ve kendisini bekleyen renkleri göremez; tek görebildiği grili ve siyahlı bir bilinmezliktir. Aslında insan için gereken belki sadece biraz cesarettir, cesareti olanlar kendine ayrılan kapıdan, kendi yolundan cesur bir adımla içeri girebilseler başka renlerin de olduğunu hatta yasaların da rengarenk olduğunu görebilirler. Evet ben yasaları rengarenk bulurum. Ceza Kanununa siyah, medeni kanuna turuncu, ticaret kanununa maviyle beyazı yakıştırmak gelir içimden. Tüm renkler aynı hızla kirleniyordu birincilik beyaza verildi diyordu ya şair. Ceza Kanunu en çok kiri bulaştırır ya da kiri temizler, örter ve arındırır yerine göre ... Siyah ondan daha uygun gibi geldi bana, hiç beyazları kirletmesin siyahlarla, sade siyahlıkla uğraşsın diye...


Medeni kanun turuncu, iç açan içinde çokça rengi taşıyan bir renk turuncu aslında. Doğum, sevdiğinle ilk tanışma, hediyeleşme, takı takma, sözü, nişanı, evlilikler, boşanmalar, mal paylaşımları, çocuk velayeti, vesayeti, nafakalar, kafayı yemeler, erken bunamalar, ölüm, miras, mal mülk kavgası, eşyanın sahipliği, kimin söz verebileceği kimin sözünden döneceği daha neler neler hep bu turuncu kitapta, ondan turuncu renk yakışır medeni kanuna, heyecan var, şatafat var, hem turuncu metabolizmayı da hızlandırırmış.


Ticaret Kanununa mavi beyaz güzel yakışır, neticede ticaretin bir tarafı denize bakıyor bir tarafı da karaya belki de en çok havaya. Borçlar Kanunu da yeşil kırmızı olsun çünkü Borçlar Kanunu bu; insana maddi anlamda cenneti de yaşatır cehennemi de, yüklü tazminatlar hep bunun başının altından çıkar, kimine der haksız fiil kimisine sebepsiz zenginleşme, hele ki sözleşmeden doğan alacaklar yok mu birden milyona hep bu kanunun işleri..

Bunlar yasalardan bana bakan renk çağrışımları ama herkese başka başka renkte gelir yasalar, mühim olan onları uygulayanların doğru rengi her olayda bulabilmeleri. Bir uygulayıcının önüne gelen olaylara nötr yaklaşıp kendi fırçalasıyla olay örgüsünün gerçek rengini ortaya çıkarabilmesidir aslolan... Dünyayı tek renk görmek isteyenlere inat dokunduğu yerlere gökkuşağı çizen badanacılar olmak dileğiyle…




 
 
 

留言


Recent Posts

Archive

Follow Us

  • Grey Facebook Icon
  • Grey Twitter Icon
  • Grey LinkedIn Icon
bottom of page