Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisi/Muvazaa
- kafkahukuk
- 3 Kas 2018
- 4 dakikada okunur

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi 2015/15645 Esas 2018/9016 Karar Tarihi: 18.04.2018 T.C. YARGITAY KARARI YARGITAY KARARI MAHKEMESİ:İŞ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan ... Isı San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacı asıl işveren ... Isı San. ve Tic. Ltd. Şti. bünyesinde ve bu firmanın bir bölümünde faaliyet gösteren alt işveren ... Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti.'de 27.08.2009 tarihinde çalışmaya başladığını ve iş akdinin haklı nedenlerle davacı tarafından feshedildiğini, 15.10.2012 tarihine kadar çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin davalılardan ... bünyesinde, asıl işverenin işyerinin bir bölümünü tahsis ettiğini, çağrı merkezinde satış-pazarlama ve müşteri hizmetleri görevlisi olarak çalıştığını, müvekkilinin işe girmeden önce iş başvurusunu ... şirketinin binasında bulunan İnsan Kaynakları birimine yaptığını, iş mülakatı gene aynı işyerinde ... İnsan Kaynakları görevlilerince yapıldığını. müvekkilinin ve aynı departmandaki diğer çalışanların maaş bordrolarında ve işyeri yaka kartlarında da ... şirketi görevlisi yazdığını, aynı zamanda bu bölümde çalışanların şirkette kullanmakta olduğu mail adresleri de ... şirketine ait olduğunu, iki davalı arasında asıl işveren-alt İşveren ilişkisinin söz konusu olduğunu, ödenmeyen tazminat vb. haklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, ... 29. Noterliğinin 21581 nolu İhtarnamesi ile aşağıda belirtmiş olduğu haklı nedenlerle iş akdinin feshedildiğini, hafta içi akşamları ve de özellikle ayın son ... günü her gün akşam zorunlu olarak mesaiye kaldığını, hafta sonu Cumartesi-Pazar günleri bile zorunlu olarak mesaiye çağrıldığını, iş yoğunluğu nedeniyle çalışanların 1 saatlik öğlen yemeği molasının 30- 40 dakikaya düşürüldüğünü, çay molalarının kullandırılmadığını, davacının yıllık ücretli tatil izinlerinin kullandırılmadığını ve kullandırılan ücretli izinlerin ise tamamının kullanmasına izin verilmediğini, hak etmiş olduğu primlerin maaş bordrosunda gösterildiği halde ödenmediğini ya da eksik ödendiğini, fazla çalışma ücretinin Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 / 4 Esas No: Karar No: YARGITAY 9. Hukuk Dairesi 2015/15645 2018/9016 Karar Tarihi: 18.04.2018 T.C. ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, prim, maaş ve ikramiye, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacağını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı ... Isı San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, husumet itirazında bulunduğunu, davacının hiçbir suretle davalı şirketin ... Isı San. Tic. Ltd. Şti. çalışanı olmadığını, diğer davalı .... Şti.'nin çalışanı olduğunu, davacının iddia ettiği iş ilişkisinden kaynaklanan alacakları konusunda herhangi bir yükümlülüğünün mevcut olmadığını, davacının ücretinin dahi ... Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti.nin tarafından yatırıldığını,...'nda bulunan davacının hesap dökümünü ilgili bankadan talep edilebileceğini, işyeri şahsi dosyasının da müvekkil şirket nezdinde mevcut olmadığını, ilgili belgelerin davacının çalışanı olduğunu, ... Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti.'den temin edilmesi gerektiğini. Savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı .... Şti. vekili, davacının, iş sözleşmesinin başlangıcından iş akdin sonlandırıldığı tarihe kadar kesintisiz olarak, diğer davalı ... Isı San. Tic, Ltd. Şti. nezdinde ve İşyerinde çalıştığını, davalı şirketin, diğer davalı şirkete verdiği Danışmanlık hizmeti gereğinden kaynaklandığını, hizmet sözleşmesinin bu durumu doğruladığını, bu davada husumetin davalı şirkete yöneltilmesi mümkün olmadığını, öte yandan açılan davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının iş akdini kendisi feshettiğini beyan ettiğini, işinden bu suretle ayrılan davacının davalıdan kıdem tazminatı talep etmesinin mümkün olmadığını, feshi için haklı bir nedenin mevcut olmadığını, davacının daha avantajlı yeni bir iş nedeniyle sözleşmesinin feshettiği, yersiz fesih keyfiyetinin öğrenilmesinden sonra da bu davranışın istifa olarak değerlendirildiği ve bu yönde çıkış işlemi yapılması istendiğini, dava dilekçesinde yazılı alacak kalemlerinin tümü gerçek dışı olduğunu diğer davalının talimatları doğrultusunda ve davacının hak ettiği halde kendisine ödenmemiş hiçbir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz: Kararı davacı ile davalı ... Isı San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri temyiz etmiştir
. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... Isı San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla İş Kanununun 2 nci maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Muvazaa Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiş olup, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada, taraflar arasında üçüncü kişileri aldatma kastı bulunmakta ve sözleşmedeki gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaa genel ispat kuralları ile ispat edilebilir. Bundan başka İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında sözü edilen hususların, aksi kanıtlanabilen adi kanunî karineler olduğu kabul edilmelidir. Alt-asıl işveren arasındaki ilişki, niteliğine göre, hizmet,eser, taşıma, kira gibi sözleşmelere dayanır. Alt işveren üstlendiği işi sözleşme koşulları doğrultusunda, ama kendi adına ve bağımsız bir biçimde yürütür. Çalıştırdığı işçilerle kendi adına iş sözleşmesi yapar; gerekli talimatları verir; işçilere ücretlerini kendisi öder; ücret bordrolarını düzenler; SSK primlerini yatırır. Tarafların gerçek iradeleri işçi temini olduğu halde, bunu bir asıl işveren alt işveren ilişkisi olarak göstermişlerse muvazaalı bir hukuki işlem söz konusudur. Asıl işveren işçilerinin hakları kısıtlanarak alt işveren işçisi olarak çalıştırılması, hangi alt işverenle çalıştıklarını bilmemesi gibi bulgular bu ilişkinin muvazaalı olduğuna işaret eden diğer özelliklerdir. Asıl işveren alt işveren ilişkisi ve muvazaa konuları, 5763 sayılı Yasayla iş kanununda yapılan değişiklikler ve buna bağlı olarak çıkarılan Alt İşveren Yönetmeliğinin ardından farklı bir anlam kazanmıştır. Yönetmelikte “yazılı alt işverenlik sözleşmesi”nden söz edilmiş ve çeşitli tanımlara yer verilmiştir. Alt İşveren Yönetmeliğinde; 1) İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde uzmanlık gerektirmeyen işlerin alt işverene verilmesini, 2) Daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile kurulan alt işverenlik ilişkisini, 3) Asıl işveren işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak hakları kısıtlanmak suretiyle çalıştırılmaya devam ettirilmesini, 4)Kamusal yükümlülüklerden kaçınmak veya işçilerin iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi yahut çalışma mevzuatından kaynaklanan haklarını kısıtlamak ya da ortadan kaldırmak gibi tarafların gerçek iradelerini gizlemeye yönelik işlemleri, ihtiva eden sözleşmeler muvazaalı olarak açıklanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davalı .... Şti.'nin bordrolama yaptığı yani bir anlamda işçi temin ettiği gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş ise de, karar hatalıdır. Şöyle ki; muvazaalı alt işveren ilişkisinde, muvazaalı işlemin tarafı olan alt işveren ... Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti.'nin işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekir. Zira kişi kendi muvazaasına dayanamaz. Ayrıca muvazaalı işlem ile alt işveren de işçinin zararına hareket etmiştir. Dolayısıyla asıl işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekir. Mahkemece alt işverenlik ilişkisinde muvazaalı işlemin tarafı olan davalı .... Şti.'nin de müşterek ve müteselsil sorumluluğu gözetilerek işçilik alacaklarından birlikte sorumlu tutulması gerekirken bu davalı hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 18/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 4 / 4